13 Temmuz 2011 Çarşamba

bugün benim doğumgünüm....

bol teşekkürlü, bol sevinçli, bol mululuklu, tebessümlü bir gün bugün bunları yaşadım ben, her doğumgünüm gibi. her sene aynı heyecanı tadıyodur mutlaka her insan. çocukluğa dönüş gibi ya da içimizde saklı olan çocuğun açığa çıkması gibi. azcık şımartılmak senede bir gün de olsa farklı bir his. atılan mesajlar, sevdiklerden duyulanlar, sürprizler.. umulmadık insanların beraber happy birthday! diye kutlaması, alkışlanmak.. azcık utangaç, içten içe mutlu ama.. hatırlanmanın, sevilmenin verdiği haz. bir yandan da 1 seneyi daha geride bırakmanın verdiği burukluk.. ama en güzeli de yeni yaşa, yeni yıla merhaba demek. değişik bir his aslında hem mutlu hem buruk..

geçen senelerde yaşananlara duyulan pişmanlıkların, keşkelerin yeni senenin parıltılı ışığında kayboluşu, senin de umursamaman, yeni umutlarla devam etmen.
bu arada seneler hızla akıp geçmiş ve ben 30 olmuşum :))




19 Haziran 2011 Pazar

babalarımızın günü kutlu olsun....

tüm reklamlardan özentilerden uzak; en temiz sevgi sahibi, hep hayran olacağım, küçük kız modunda yaşamama olanak sağlayan, tüm şımarıklığımın nedeni kişi için hazırlanmış gündür.

17 Mayıs 2011 Salı

erikkkkkkkkk

benim için erik baharı bekleme sebebim gibidir.

erik mevsimi biter bitmez, "erik çıksa da yesek" demeye başlarım. en istikrarlı sevdadır ömrümdeki.

bıkıp usanmadan yediğim tek meyve nerdeyse. o ekşimsi tada bir de tuz eklenince dünyanın en muhteşem şeyi meydana geliyor. yemekten asla bıkmayacağım yegane meyve.


iş çıkışı   güzel erikler manavlarda yerlerini almıştır. sevinçlere boğulmuş durumdaydım. bugün eve gelirken aldım, yolda yıkamayı bekleyemeden elimle sile sile yedim. zaten vakti zamanında ağaçtan kopararak yerken de yıkıyor muyduk ki (aynı şey mi demeyin, biliyorum aynı şey değil de oluyor işte arada.)



8 Mayıs 2011 Pazar

iyi ki varsın annecim.....

kelimelerle anlatılmayan fedakarlık ve karşılıksız sevgiyi tarif et desen bana herhalde sadece anne derdim. anneler günün kutlu olsun...
 

6 Mayıs 2011 Cuma

hıdırellez

kıştan sonra gelen baharda, ölümden sonraki hayat gibi kıpır kıpır olan doğayı bahane olarak önüne katan insan bilmem kaç yıldır bıkıp usanmadan dileğini çizip bir köşeye, bir kağıda, bir mendili gül ağacının dibine, yani umuda gömer.

dileklere vesile olan bir bahar dokunuşu. bir mucizenin başlangıcıdır ya da yeniden güç bulabilmeye bir vesile. hiç değilse yüreğe umut doluşunu hissetmek adına iyi ki var olan.

bir umut işte..

umut ettim. umut ettin. umut etti. umut et..





5 Mayıs 2011 Perşembe

çiçekli hırkalar...........

uzun bir aradan sonra tekrar merhabalar.
baharın bir türlü gelmediği bugünlerde ne zaman güneşli olacak ne zaman hava aydınlık olacak diye umut etmekten  başka bir şey yapamıyorum. umarım en yakın zamanda yaz gelir. güneşin sıcaklığını hissederiz.
havaların sürekli geçiş yaptığı bu aralar  çiçekli hırkaları fazlasıyla görmeye başladım, benim de bi tane olmalı:)

24 Nisan 2011 Pazar

tembellik zamandır......

yoğun geçen bir haftadan sonra pazar günümü tembellik yapma günü ilan etmiş durumdayım. tembellik yapmak adıma elime kumandayı aldım ama televizyonda hiç bir şey olmaması nedeniyle romatik komediyi ikinci kez izledim.
çıtır çerezlik bir film. böyle güzel şirin bir temposu, güzel şirin kızları var. postmodern bir istanbul'da çekilivermiş. eğlencelik güzel bir film. renkleri pek güzel olmuş.
serdar ortaç’ın o güzel deyişiyle “hayat beni neden yoruyorsun” mottosunu kendisine ideal olarak belirlemiş insanları anlatan güzel filmdir.
sedef avcı ne kadar doğal bir oyunculuk sergilediğini bir kez daha farkettim. filmde en begendiğim sahneler onundu.
sadeliği, duruluğu ve güzelliği bünyesinde birleştirmiş çok hoş bir kadın. yeri geldiğinde sevimli, yeri geldiğinde hüzünlü olabilme rollerinin altından çok güzel kalkıyor. genel oyunculuk performansı eleştirilebilir, gayet normaldir fakat bu bayan cok güzel yahu.

15 Nisan 2011 Cuma

haftasonu........

dört gözle, kulakla ve hatta ağızla beklenen iki kısa gün...
belkide hafta içinde çalışmamızın tek sebebi
 
herkese iyi tatiller........
 

10 Nisan 2011 Pazar

pazar sinemam blind side.........

ben bu filmi  ilk başta amerikan futbolu hakkında bir film zannettim.
allahım ne kadar guzel bir film cıktı anlatamam. bir hayli etkilendim, bir hayli hosuma gitti.


gercek hayat hikayesi olması sebebiyle zati yarattıgı etki on yuz bin milyonla carpılıyor..

karakterleri abartılı bulmadım. ictenlikli geldiler..
sonunu da cok guzel baglamıslar kanaatimce..


aynı kenar mahalledeki benzer kosullara sahip, sporda yetenekli cocugun hayatının erken yasta bitmesi, bir silahlı catısmada oldurulmesi; bu cocugun oradan herhangi bir cocuk olabilecegi ve farklı bir yol secen, belki de farklı bir yolun onu sectigi adamın basarı ve mutluluk hikayesi..


hayat ne garip. vapurlar martılar filan.

pazar gününü keyifli olarak geçirmek isteyenler için iç ısıtıcı sıcak bir film, tavsiyemdir..........

yaglı ciltler için öneriler.............

benim gibi yaglı cilde sahip olanlar bilirler yaglı cilt sürekli parlama yaptığı için kullanılan ürünler için çok seçici olmak gerekir.ben genelde cildim için kozmetik yerine dermokozmetik ürünler seçmeye çalışıyorum.
bu güne kadar çeşitli temizleyiciler  kullandım ama en çok memnun aldığım ürünüm la roche posay effaclar temizleyici jeli. cildimi yıkadığım zaman temizlenmiş ve kirden arındığını hissediyorum.
cildim yağlı olduğu çogu zaman çok parlama yapması nedeniyle nemlendirici sürmekten çekinirdim ta ki la roche effaclar yaglı ciltler için nemlendiricini kullanana kadar. nemlendirici kullandığımdan beri cildim daha az yağlanıyor. cildimin su ihtiyacını birebir karşılayan bir ürün.
sizinde cildiniz yaglısa la roche ürünlerini bir kez kullanın  memnun kalacağınıza eminim...

1 Nisan 2011 Cuma

nisannnn.............

baharın en güzel ayı, senenin en güzel baharıdır nisan.
doğayı uykudan uyandıran, hayata tomurcuk verendir nisan. kazma kürek yaktırandır mart; kumsala uzanmayı arzulatandır mayıs. o yüzden ki; baharın nüvesi olandır nisan.

ruhu yeniden canlandıran, bedeni ayağa kaldırandır nisan. soğuğun kaygısını yaşatandır mart; sıcağın rehavetini hissettirendir mayıs. o yüzden ki, sokağa çıkmaya zorlayandır nisan.

söylenmesi güzel olan, kulağa hoş gelendir nisan. kısa ve sert olandır mart; vurgusuz ve yumuşak olandır mayıs. o yüzden ki, edebi baharın başrol oyuncusudur nisan.
neşeli olmayı hatırlatan, gülümsemeyi tetikleyendir nisan. kışın kasvetini atmakla cebelleştirendir mart; yazın güneşini düşünmekle uğraştırandır mayıs. o yüzden ki, şakaların yapıldığı günle başlayandır nisan.

kalbi hızla çarptıran, aşık olmaya yakışandır nisan. aşık olmaya hazırlatandır mart; aşık olmayı unutturandır mayıs. o yüzden ki, orhan veli’nin dediğidir nisan:

imkansız şey,

şiir yazmak,

aşıksan eğer;

ve yazmamak,

aylardan nisansa.

ve o yüzden ki, -aşık olmadığı anda bile- insana böyle şeyler yazdırtandır nisan...








27 Mart 2011 Pazar

kaybedenler kulübü..........




izledim ve beğendim. kaybedenler kulübü'nü bilenlerin daha çok seveceği, yine de herkesi içine alan bir film çıkmış ortaya. sıcak, samimi, doğal ve "standart"...

yayınevi sahibi olan kaan ile plak koleksiyoneri mete'nin kent fm'de yapmaya başladıkları radyo programı ve bu program ekseninde değişen hayatlar ele alınıyor filmde.

müzikler harikaydı. kaybedenler kulübü'ne sadık kalınarak, yerinde şarkılar seçilmiş. filmin 'yalnızlık ömür boyu'* şarkısı ile bitmesi de güzel bir ayrıntıydı. dilek taşı'nı da unutmayalım.




14 Mart 2011 Pazartesi

baharla birlikte yenilendim:)

öncelikle havaların geçen haftalara göre ısınmaya başladığı yeni haftadan herkese merhabalar...
havaların ısınmasıyla birlikte içimde bir bahar heyecanı başlamış durumda. bu enerjiklik varken ilk başta saçlarıma el attım.
saçlarım uzunken evde alelade toplayinca hep tam istenildigi gibi olan, kirlenince tam istenildigi gibi olan, butun gun tiftik kecisi kili gibi durup aksam yatmaya yakin kuaforden cikmis gibi olan, velhasil hiiic "istenildigi gibi"yle "istenildigi zaman"i bir araya getirmeyen uyuz ve kendi kurallarini koyan bir saç tipiydi.
benim saçlarım hep ara boydaydı uzatmak istesem uzamaz çünkü kırılır, kestirmek istesem kestiremem kıyamazdı. cumartesi günü ani bir kararla saçlarımı kestirdim uzun zamanda sonra ilk defa bu kadar  kısaldı ama mutluyum.
yeni halimle karşınızdayım, umarım sizlerde begenirsiniz...........
 

8 Mart 2011 Salı

günümüz kutlu mutlu olsun...........

ozgur dusunebilen, erkeginin kolesi olmamak icin direnen, kendisini cagin gerekliliklerine gore gelistirmeye calisan, aydin, okuyan, kafasi calisan;  toplumun gittigi noktada ozgurlukleri icin savasan ve bu noktada hemcinslerinden erkek egemen toplumu savunanlari elestirebilen; gulerken, eglenirken cekinmeyen, "ben bilmem, beyim bilir"ci olmayan, populer kulturun yozlastirici gucu altinda ezilmemis olan ve ezilmeyen, ve sayamadigim bircok ozelligi yasayan, yasatan, ve barindiran tum kadinlarin gunu kutlu olsun!

bu ozelliklerin disinda yasayan kadinlarin ve onlari o halde seven erkeklerin gununu onlari bu hale getirenler kutlasin, bizden uzak dursunlar:)

7 Mart 2011 Pazartesi

bloguma dokumayın!!!!!

yaklaşık bir haftadır süren bloguma girememe sorunumu dns ayarlarını değiştirerek yaptım.  şu an tek bildiğim şey o sinir bozucu blogunuza giriş mahkeme  kararıyla engellenmiştir yazısını görmediğim için mutluyum. yazıyı her gördüğümde sinirlerim zıplıyordu.
kısaca geçici bir çözümlede olsa bloglarımıza kavuşmak güzel.

1 Mart 2011 Salı

bloglarımıza da el attılar.........

özgürlüğümüzün her anına el atıldığı ülkemizde günlük paylaşımlarımıza bloglarımıza da el attılar.
blogumu görüntülemek istediğim zaman bu siteye giriş mahkeme kararıyla engellenmiştir yazısını gördüğümden beri çıldırmış durumdayım. ne yapılıyor ki bu yasak olabilecek kadar düşünmekten kendimi alamıyorum sanki ülkede herşey çok doğru gidiyor  o da ayrı bir mesele . umarım yasak bir an evvel kalkar, burda paylaşımlarımıza devam ederiz....
sizde facebooktan destek vermek isterseniz buraya lütfen...........


nisannnn.............

baharın en güzel ayı, senenin en güzel baharıdır nisan.

doğayı uykudan uyandıran, hayata tomurcuk verendir nisan. kazma kürek yaktırandır mart; kumsala uzanmayı arzulatandır mayıs. o yüzden ki; baharın nüvesi olandır nisan.
ruhu yeniden canlandıran, bedeni ayağa kaldırandır nisan. soğuğun kaygısını yaşatandır mart; sıcağın rehavetini hissettirendir mayıs. o yüzden ki, sokağa çıkmaya zorlayandır nisan.

söylenmesi güzel olan, kulağa hoş gelendir nisan. kısa ve sert olandır mart; vurgusuz ve yumuşak olandır mayıs. o yüzden ki, edebi baharın başrol oyuncusudur nisan.

neşeli olmayı hatırlatan, gülümsemeyi tetikleyendir nisan. kışın kasvetini atmakla cebelleştirendir mart; yazın güneşini düşünmekle uğraştırandır mayıs. o yüzden ki, şakaların yapıldığı günle başlayandır nisan.

kalbi hızla çarptıran, aşık olmaya yakışandır nisan. aşık olmaya hazırlatandır mart; aşık olmayı unutturandır mayıs. o yüzden ki,  orhan veli’nin dediğidir nisan:

imkansız şey

şiir yazmak,

aşıksan eğer;

ve yazmamak,

aylardan nisansa.

ve o yüzden ki, -aşık olmadığı anda bile- insana böyle şeyler yazdırtandır nisan...

25 Şubat 2011 Cuma

isme özel önlük isteyenler buraya :)

8 mart dünya kadınlar günü için hediye Kidomino'dan ve  moda-yemektarifleri  blogunun izleyicileri için İsme özel mutfak önlüğü. Bu güzel önlük üzerine istediğiniz ismi veya sözü nakış ile işletebilir ve size veya sevdiğinize özel hale getirebilirsiniz... Krem rengi mutfak önlüğünün kuşakları, şık kalp deseni ile yazılacak yazı kırmızı renktedir. Bu ürünü isterseniz kendiniz kullanabilir isterseniz de anneniz, kız arkadaşınız gibi bir sevdiğinize hediye edebilir ve daima sizi hatırlamalarını sağlayabilirsiniz.
sizde bu güzel önlük sizin olsun istiyorsanız buraya tık tık.......



21 Şubat 2011 Pazartesi

iyi haftalar herkese........

bir haftalık üstümde yapışmış olan tembellik duygusunu atmış durumdayım:)
haftaya sevdiğim tatlılardan biriyle başlamak istiyorum bir haftam tatlı geçsin diye
en sevdiğim tatlım waffle..

garip bir bağımlılık waffle.
hiç alakası yokken, ortada hiç sebep yokken, ne alakası varken, birden bire insanın burnuna kokusu gelen ve o andan sonra hiç bir şeyin eskisi gibi olmadığı şey.

adını tekrar tekrar söyleyince, insanın canının acaip çektiği süper yiyecek. bunu yakınınızda sıcak bi waffle yoksa denemeyin.

waffle'ın kendisiyle adı ne kadar birbirini çağrıştırıyo bilemem, ama bi yiyeceğe bu kadar çekici bi isim seçilemezdi heralde.

pazartesi gününü güzel geçirmek için kendinize hemen güzel bir waffle ısmarlayın derim.....








14 Şubat 2011 Pazartesi

14 şubat ....

sevgilisiz bir sevgililer günü üzerine pazartesi sendromu eklenince tadından yenmez bir gün oldu sanırım:)

12 Şubat 2011 Cumartesi

aşk tesadüfleri sever.........

aşk tesadüfleri sever de ; bütün filmlerin istanbulda geçmesinden yola çıkarsak bir ankaralı olarak ankara konulu bir filmi izlemek çok hoşuma gitti. yönetmen günün en güzel saatlerini ve en güzel hava koşullarını kullanmış ankara'yı göstermek için.

çarpıcı değil ama tatlı mı tatlı bir film. zaten bugüne kadar kaç aşk filmi çarpıcı olabilmiş, kaç tanesi insanın kalbini yerinden sökebilmiş ki? ama gerçekten tatlı bir film; insanın ağzında bir parça eski fotoğraf tadı, bir parça ankara tadı, bir parça aşk tadı bırakıyor.. "bu kadar da tesadüf olur mu canım?" ve türevi cümlelerle tanımlanıyor ama film bu, "film çeviriyorlar" işte; belgesel değil ya bu tesadüflerin gerçekçilikleri tartışma konusu olsun.

mehmet günsür zaten yakışıklı bir adam. herifin uzun saçlı hali de yakışıklı, kısa saçlı hali de yakışıklı, sakalsız hali de yakışıklı falan filan, zaten 1-0 önde. bir de bu adama gitar çaldırarak,  motorsiklete bindirerek karizmasına karizma katmak, yakışıklılığına yakışıklılık eklemekmiştir...
mehmet günsür e olan aşkım bir kat daha artmıştır. keşke evli-mutlu-çocuklu olmasaydı dedirtti:))

10 Şubat 2011 Perşembe

markafoni ve yaşadıklarım:((


markafoniyi  bende hepimiz gibi hergün yeni çıkan kampanyalarıyla  takip ediyorum. 1 aralık tarihinde markafoni den bir çanta satın aldım. çantam ilk başta kalite açısından oldukça güzeldi ama yaklaşık bir ay bile  kullanmadan   çantamın her iki sapıda koptu. ilk başta çok önemsedim ama ardından markafoniyle irtibata geçtim. ürünüme ait  fişim olmamasına ragmen onlara inceleme yapmak  çantamı kargoyla gönderdim. belirli bir inceleme süresi sonunda haber vericeklerini iletmelerine ragmen 1 ay geçmesine en kısa zamanda bilgi vericektir diyerek   bir türlü iade işlemini yapmadılar.
ardından şikayetimvar a markafoniyle ilgili yaşadıklarımı  ilettim. ertesi gün markafoniden bir yetkili aradı, ve bugünde iade işlemini gerçekleştirdiler.
markafoni gibi büyük bir internet alışveriş sitesini illa birine şikayet ederek mi işlem yaptırmak mı lazım bilmiyorum.
ya da  müşteriden direkt iade gelince üründe işlem yapılacaktır diyerek konuyu bir açıklık vermeden devam etmeye çalışıp devreye bir medya kuruluşu girince tutuşarak hemen ürünü iade yoluna gitmesi mi daha büyük etken olur ona da siz karar verin.


mor takıdan sevgililer günü önerileri...

yaklaşı bir haftalık bir aradan sonra yazmayı özlemişim.
sevgiililer gününün yaklaştığı bu hafta da herşey sevgililer günü konseptiyle karşımızda. ben sevgilier gününün  özel bir gün olarak kabul etmeyenlerdenim. ben sevgimi göstermem, sunmam, birlikte olmam tek bir güne sıgdırılamaz gibi geliyor.
ne kadar sevgililer gününe inanmasam da  heryerdeki hediye çılgınlığını kırmızıları seviyorum :)

mor takıda  bizler için birbirinden güzel alternatifler sunuyor.



3 Şubat 2011 Perşembe

ONLY - ALL DERGİSİ İÇİN OYLARINIZI BEKLİYORUM.............

Moda ve yemek tarifleri blogunun sahibesi üniversiteden çok sevdiğim arkadaşım olan Nilay,  Only-All dergisi işbirliği olan Modanın İnteraktif kızları yarışmasıyla 1. etabı geçip, Only mağazasından en yakın takipçisi  olan kardeşiyle kombinlerini oluşturup facebook yarışması için hazırlandılar. Resimlerine kombinlerine bayıldım. 

Hadi bakalım oylarınızı bekliyoruz...

ALL dergisi profesyonel çekimleri için can dostum hazır :)

sizde bu güzel ankaralı blogger e destek olmak istiyorsanız buraya lütfenn...




öncelikle only turkey i ardından resmi begeniyoruz...

2 Şubat 2011 Çarşamba

defne joy foster.....:((((



ölümü hayatın anlamsızlığını bir kez daha gözler önüne serdi. hala eski programlarını hatırlarım ünlülerin evlerine girip eşyalarını karıştırdığı, kral tv'deki vjlik zamanları...  çok içten, sempatik bir insandı her gördüğümde mutlu olurdum.
 
çok üzdü beni sanki tanıyormuşum gibi.sabahtan beri aklımda.
allah rahmet eylesin defne! sevenlerin seni hiç unutmayacak!


songül cüm nice yıllara!!!

lise yıllarından başlayan aynı iş, aynı üniversite ve akabinde aynı yerde iş arkadaşı  olarak devam eden dostluğumuz 16 yılını devirdi.
bugün 16 yıılık dostumnun dogum günü,  nice mutlu yıllara canım.
benim için dost kelimesinin  yazılışı dahi bende sımsıkı sarılma duygusu uyandırıyor
yaptıkların karşısında teşekkür beklemediğin; yaptıkları karşısında teşekkür beklemeyendir.
benim için her koşul ve şartta benim mutluluğumu isteyendir dostum
nice mutlu saglıklı güzel yıllara dostum, iyi ki dogdun, iyi ki varsın, iyi ki hayatımdasın..........





1 Şubat 2011 Salı

şubat..............

28 günde sona erme. bir sonraki aya ve dolayısıyla maaş gününe tez ulaştırma, kışın süründüren kahrının erken bitmesine vesile olma gibi güzel özelliklere sahip olan ay. ne mutlu bize ki, şubat sayesinde az gün geçirip, koca bir ayı devirebiliyoruz. "e hal böyle ise, ne gerek var diğer 30, bilemedin 31 çeken aylara" dediğinizi duyar gibiyim. haklısınız sevgili kısa çeken ay dostları.

şubat ayının tek zaafı, içinde sevgililer günü gibi, sevgililer türünün düşmanı, her türlü kazığı sevgililere atmak için bugünü bekleyen esnaf ve çiçekçi dostu bir günü bünyesinde barındırması:)

31 Ocak 2011 Pazartesi

pride den hediyeler var !!!

uzun zamandır blog çekilişlerine katılmıyordum ama bu güzel melissaları görüp de çekilişe katılmamak çok yazık olurdu.
sizde bende şanslıyımdır bu ayakkabılarda en çok bana yakışır diyorsanız buraya lütfen....

29 Ocak 2011 Cumartesi

..........

günaydın bu  sabah doğa bizlere en güzel hediyesini verdi.....
penceremdem bu manzarayla  uyandım. mutluyum:)

27 Ocak 2011 Perşembe

beyaz elbemizzzzz KARRRRRR

yağışını seyretmesi daima ilginç bir deneyimdir.

hareketsiz bir caddede, hareketsiz bir gecede, sokak lambasının hemen altına bakarak izlerken karın yağışını; rüzgardan mı neden bilmiyorum, ilk başta daha hızla yere doğru yönelen karlar, zamanla yavaşlıyormuş gibi görünür. ağırlaşır, ağırlaşır. yaprakların kımıldamadığı, kedilerin dolaşmadığı, yağan kar tanelerinden başka hiç bir şeyin hareket etmediği o an, ışığın hemen altına bakarak izlenen kardaki o yavaşlama; dünyanın dönme hızı da yavaşlıyormuş, zaman durmaya yaklaşıyormuş hissi verir. sanki biraz daha baksam, o taneler havada aslılı kalacakmış gibi. ama asla yeterince bakamam.

kar taneleri dans eder. saniyeler içinde eriyen zayıf, etkisiz taneler; bir araya gelince güç bulur. ve ne kadar kar tanesi katılırsa yağışa; güçleri o kadar artar. hep beraber bir beyaz devrim gerçekleştirilermiş gibi, her pisliği, her kiri, her cansız kış rengini beyaza boyarlar.

dilinizin uçunda eriyip giden kar tanesi, bir de bakmışsınız ki dizinize gelmiş, yolunuzu kapatmış. doğanın size değil, sizin doğaya ait olduğunuzu ürperterek hatırtamış ve titreyerek kendinize gelmişsiniz. ve o an bilirsiniz ki, her şey, yere düşüp erimeyi göze alan bir kar tanesiyle başlamıştı.

kar güzeldir. sevmemek için alaskada, antartikada falan yaşamak gerek.

 
©Vintage butterfly for zeynep desing by Cns'desing