31 Aralık 2010 Cuma

2011........

her yeni yıl gibi "umut" tur..
herkese saglıklı mutlu huzurlu neşeli güzel bir yıl dilerim
 
hoşgeldin 2011...

30 Aralık 2010 Perşembe

bir yıl daha biter...

2010 yılı benim için hızla geçen bir yıldı.
birinci yarısı çok kasvetli geçse de ikinci yarısında şansım tamamıyla döndü.  uzun zamandır gerçekten şansımın döndüğü çok zamanlar olduğunu hissettim. hayattaki en önemli şans tabiki sağlıklı olmak.

hayallerimi beklememeyi öğrendim.beklemeyi-bekletmeyi sevmeyen bir insan olduğum için de bu yıl çabalarımın çok beklemeden karşılığını alacağım bir yıl olması diliyorum.

şu dileğimin gerçekleşmesi için beklemenin faydasız olduğunu da bilerek;
"can't help falling in love with you" şarkısını söyleyerek aşkını ilan eden bir sevgili .


24 Aralık 2010 Cuma

Hayat UC BUCUK ILE DORT ARASINDADIR

Yaşam üzerine fazla geldiği zaman onu zorlama, biraz duraksa,neler olup bittiğine anlam verme.
Mutlaka yanlış bir şey oldu ve düşüncelerin ile dileklerin aynı orantıda değildi ve varlığın ile buluşamadı.
Sorun yok, sadece bekle.
Güneş doğacaktır, çimler yeşerecektir, çiçekler açacaktır, rüzgar esecektir ve yağmur yağacaktır, zorlamaya gerek yoktur,
olması gereken kendiliğinden olur!
Izlemene devam et, şahitlik güzeldir, hem olayın dışındasındır hem de içinde,
o bir dengedir, o anlamlıdır, şahit ol, tanık ol, olan ile bütünleş,güzellik olanların içinden filizlenecektir;
zorlamaya gerek yoktur, olması gereken kendiliğinden olur!..
Hayat üçbuçukla dört arasındadır...Ya üçbuçuk atarsın, ya da dört dörtlük yaşarsın...

NEYZEN TEVFIK












21 Aralık 2010 Salı

sizinki hangi kırmızı???????

bir kadının tırnağının çok güzel görünmesini sağlayan ojedir kırmızı. bende kış boyu kırmızı oje sürmekten kendimi alamam. ne giyersem giyiyim herşey kırmızıyla uyumlu geliyor bana .kırmızı ojenin sürmesi ne kadar zahmetli ise sonrasında ellerinizi sanat eseri gibi seyretmesi de bir o kadar zevkli.

bir kaç tane kırmızı oje örneğim aşagıda...




1.flormar 128
2.flormar 377
3.flormar true color 037
4.flormar supershine 035
5. pastel 28
6. pastel 46



sizin de onericeğiniz güzel kırmızılar var mı?????












19 Aralık 2010 Pazar

leoparlı çorap istiyorumm....

bu senenin modası olan gri siyah  leopar desenli çorap istiyorum. caldezonia magazasında bir kez gördüm ve bedeni olmadğı için alamadım. ama hala da arıyorum...
kim yılbaşı için ne istersin diye sorsa  gri siyah leoparlı çorap diyorum :)

gri siyah leoparlı çorap bulabileceğim herhangi bir yer öneriniz var mı?


eyüp sabri ürünlerim geldi...

eyüp sabri tuncerin yeni yıl kampayasından aldıklarım elime ulaştı. ben cuttie pie serisinden aldım.

çiçek kokularıyla vanilyanın  karışımı olan süper bir koku. almak isteyenler varsa tavsiye ederim..

15 Aralık 2010 Çarşamba

mudo dan yılbaşı alternatifleri...

2011  yaklaşırken birbirinden güzel kırmızı yılbaşı alternatifleri mudo nun internet sitesinden bulmak mümkün. üstelik yapacağımız alışverişlerde kargo bedava...
yılbaşınde herşey kıpkırmızı olmalı sanki :)






14 Aralık 2010 Salı

mango da %50 indirim başladı.......

mango magazalarında bugün itibariyle %50 indirim başladı. birbirinden güzel kıyafetler alınmayı bekliyor...





12 Aralık 2010 Pazar

yılbaşı temam......

2011 e sayılı günler varken, yılbaşı heyecanı beni sarmışken yeni yıla özel bir blog temam olsun istedim. begeninize sunarım...

11 Aralık 2010 Cumartesi

yaşasın kar yagıyor............

son  zamandır  kar ın yagmasını hasretle bekledim ve sonunda şu an tane tane yagmaya başladı. 

uzun uzun üstende yürüyesim olan, yürüdükçe botlarımın altındaki 'gıcıııııır, gıcııııııı' sesini dinleyesim var.

çocuklar gibi ağzımı hava açıp dilimle yakalamak isteyişim var. hiç beklemediğim anda, suratıma/kafama yediğimde koskocaman bir kar topunu, acıdan gülesim var. kardan adam yapasım var.

çok mutluyum :)







10 Aralık 2010 Cuma

eyüp sabriden yılbaşı kampanyası...........

eyüp sabri ürünlerinin kalitesi tartışılmaz. 2010 biterken bizlere çok güzel bir kampanyayla veda ediyor.40 tl değerindeki perfume levels setleri 5.90 tl. ben hemen aldım . sizde bu güzel fırsatı kaçırmayın derim

9 Aralık 2010 Perşembe

yılbaşı hediye etkinliğine davetlsiniz.........

2011 e girmeye sayılı  günler kalırken geçen hafta sevgili blogger arkadaşım sibel kendi blogunda hediye etkinliği başlattı. ben geçen sene de katıldığım , ve çok mutlu olduğum için bu sene de bu hediye etkinliğini kaçırmadım. sizde bu güzel etkinliğe katılmak isterseniz buraya lütfen...
katılamayanların pişman olacağı kesin ..........

lovely shoes....

lovely shoes da alışveriş yapmak  için toplu sipariş vermek gerekiyordu. yeni düzenlemeyle de (bugün haberim oldu biraz geç belki de ) toplu sipariş yapmanıza gerek kalmadı.
kışın başladığı bugünlerde  havalar  ne kadar sogusa şıklığı elden bırakmamak için bir çok güzel bot alınmayı bekliyor........

7 Aralık 2010 Salı

salı sallandı.........

uzun zamandan beri yaşadığım en sıkıcı günlerden biriydi bu salı..

düşünüyorum da salı nasıl bir gündür? tanımı var mıdır? elbet vardır; salı, pazartesiden sonra, çarşambadan önce gelen gündür. ama... nasıl desem... bence en 'hiç' gün salıdır. daha önce üzerinde düşündüğümden değil, şu an karar verdim buna ve bundan sonra da hep böyle hatırlıycam bu günü. başkalarına anlatıcam ve gerekirse savım için savaşıcam:)

çarşamba -> hafta ortası; yarılamanın zevki

perşembe-> hafta sonuna ne kaldı ki! herkesin çok sevdiği cumanın besbelli annesi.

cuma -> işlerin sona erişi; televizyon karşısında tüketilen çekirdeklerin ya da dışarıda eğlenen bedenlerin gecesi

cumartesi -> adı duyulunca bile yüzlerde oluşan tebessümlerden öte bir şeyler yazmaya ne hacet var ki!

pazar -> dinlenme vakti. hazırlanma vakti. benim için günlerin en tedirgin edicisi, yıllardan beri...

pazartesi -> kimsenin görmezden gelemeyeceği bir gün; milyonlarca insan için günlerin en çekilmezi, sendromik hali. benim için pazar ertesinden gelen bir kurtarıcı gibi.

salı-> kimin umrundaki...


5 Aralık 2010 Pazar

av mevsimi.......

filmle ilgili hiç bir yorum hiç bir fikir edinmeden gittim izlemeye. ama internette bir kaç kötü eleştiriye gözüm kaydı. bazen etkiler bu tarz yorumlar, aa evet aslında o da mümkün diye düşünürüm. ama bu film için olmadı o. çünkü izlerken tamamen içine girebildiğim, harika senaryolu, harika bir filmdi benim için.

çok nadiren olur, bazı filmlerden sonra ayağa kalkıp alkışlamak hissi olur bende sinemada, bu filmde de onu hissettim. onu yapamadım ama onun yerine bir çok seyirci gibi ekrana uzun süre bakakaldım bittikten sonra milyon tane hisle, düşünceyle.

çekimleriyle, müziğiyle, senaryosuyla yavuz turgul bu yılın, hatta belki de bi kaç yılın, en iyi türk filmini yapmış.

öncelikle cem yılmaz kendisinden beklediğimden çok daha iyisiyle karşımızda idris rolüyle.

yalnız kendisi hepimiz için cmylmz olduğu için yapılan küçük esprilerde salon baya bir güldü, çünkü onun tarafından güldürülmeyi bekliyorlardı. bir de ölüm sahnesi biraz uzun sürdü ve ben de içten içe şimdi bu adam bi hareket çekecek, bi küfür edecek ya da şaka lan şaka diye kalkıcak diye düşündüm. saçma evet.

okan yalabık ve melisa sözen zaten kendisinden beklenen oyunculukları göstermişler. çok başarılılardı. rıza kocaoğlu, bu adama kötü adam tiplemesi çok iyi gidiyor. yine o tarz bir karakterle burada da.

iki avcı şener şen ve çetin tekindor, bir filmde bir araya gelebilecek en iyi ikililerden. oyunculukları hakkında bir şey söyleyemiyorum zaten, son sahnedeki ormandaki konuşmaları filmin yapı taşı sahnelerinden biriydi. şener şen, onsuz türk sineması çok şey kaybederdi.

bu filmdeki ölümler beni fazlasıyla etkiledi. özellikle cem yılmaz'ın morgdaki haline bakmak çok zordu benim için. biraz da bu tarz kişisel yorumlamalarımdan dolayı fazlasıyla etkilendim bu filmden. pamuk karakterinin konuşmaları, söyledikleri de önemliydi benim adıma.

bir de pamuk'un odasındaki sahnede oyuncakların gölgeleriyle yapılan oyun çok harikaydı.

şu var bir de, cinayetin sebebi ceylan'ın gözükmesiyle anlaşılıyor aslında. bu biraz heyecandan kesiyor ama filmin genelini etkilemiyor.

 
özetle, muhteşem bir film, mutlaka izlenmeli.


1 Aralık 2010 Çarşamba

en sonunda aralık da geldi......

yaşamadığımız veya henüz sonunu getiremediğimiz pek çok şey için sona erme, bitirme, iyi kötü bir biçimde defteri kapatma duygusunu yaşatan ay. yılın en güzel mevsiminin, en güzel ayı. kışa güzel demek bencillik, farkındayım. çünkü ısınamadığında, üstüne kalın kazaklar giyemediğinde ve aç olduğunda seni ağlatan mevsimdir, acı verendir. ama bunun yanı sıra eğer bir güzelliği varsa, o güzelliği huzur verici olan aydır; şüphesiz ki içini en çok ısıtandır. on ikinci olduğundan mıdır nedir, en yalnız aydır. herkese ve her şeye uzaktan bakılan mesafedir. koca bir yılı gözden geçirip, en kötüsü de dahil olmak üzere hepsine tebessüm edilmelidir. bir şeyi huzurla noktalamanın tek yolu belki de budur, kabullenmektir.

atkıya sarınıp, soğukta hissizleşene kadar yürüdüğün ve koca kabanın seni ne kadar kocaman gösterdiğini umursamadan o soğuğu iliklerinde hissettiğin aydır. ama renkli renkli görünmesi, ışıl ışıl parlaması, yalnız olması özelliğidir bu ayın. öyle sarı turuncu ışıklar saçan temmuz günlerindeki gibi kalabalık değildir hiçbir yer. illa bir mevsimi varsa, midede kelebeklerin uçtuğu, karında ağrıların olduğu ay olmalıdır. en çok beyaza, kara, aralık'a yakışır çünkü. güzel, hüzünlü, içinde yılbaşı -dolayısıyla on ikinci ay- geçen şarkılar dinlenir. elinde çay ya da kahve. uzağa gider ve herkesi dışardan izlersin. sen bu ay hiç geçmesin derken elin çayla, kahveyle ısınır. gözün sürekli renk renk atkılara ilişir. ocak ve şubatta olmayan ılık kış günleri olur bazen. hiçbir zaman içinden çoşku akmaz, çünkü hava karanlıktır, şehir gridir ve bulutludur. zuhal olcay hüznü vardır bizim aralık'ta. iyi edecek bir şeyler ararsın. bulamayınca üzülmek yerine başlangıcı beklersin belki de tıpkı benim gibi...





 
©Vintage butterfly for zeynep desing by Cns'desing