benim için erik baharı bekleme sebebim gibidir.
erik mevsimi biter bitmez, "erik çıksa da yesek" demeye başlarım. en istikrarlı sevdadır ömrümdeki.
bıkıp usanmadan yediğim tek meyve nerdeyse. o ekşimsi tada bir de tuz eklenince dünyanın en muhteşem şeyi meydana geliyor. yemekten asla bıkmayacağım yegane meyve.
iş çıkışı güzel erikler manavlarda yerlerini almıştır. sevinçlere boğulmuş durumdaydım. bugün eve gelirken aldım, yolda yıkamayı bekleyemeden elimle sile sile yedim. zaten vakti zamanında ağaçtan kopararak yerken de yıkıyor muyduk ki (aynı şey mi demeyin, biliyorum aynı şey değil de oluyor işte arada.)